Ana içeriğe atla

Tatsız Kelimeler Serisi I. Gökdelen

Hem mimarî hem günlük dilde sarf ettiğimiz gökdelen kelimesi, İngilizce skyscraper yahut Fransızca gratte-ciel kelimesinin tedirgin bir çevirisidir. Halbuki ne İngilizce to scrapene de Fransızca gratter fiili delmek anlamına gelir... Bu fiiller, tırmalamak veya kazımak anlamındadır. Yani sivri bir cismi bir yüzeye diklemesine batırmak yerine, bastırarak yanlamasına sürümek... Neredeyse tüm dillerdeki gökdelen anlamına gelen kelimeler böyle iken Türkçedeki bir istisnadır. Bu garipliği fark edenler, dünya ile uyumlu olmak uğruna kelimeyi göktırmalayan olarak çevirmişse de bu kelime tutmamıştır. Nedeni aslında bu çevirinin de bir şekilde yanlış ve köksüz olmasıdır. İzah edeceğim...

Bildiğimiz yüksek binaların, tepesindeki sivri televizyon anteniyle Gök kubbeyi delmesi hayal edilebilir, peki ama bu kazımak nereden çıktı? Bina hareket etmiyor ki... Tüm dünya sözleşmiş gibi niye böyle tuhaf bir adda anlaşmışlar? Göğü delmekten bahseden Türkçesi daha mantıklı olabilir mi? 

Skyscraper (gök kazıyıcısı) kelimesi, 18inci yy.daki bir denizci esprisine dayanıyor. İngilizler, Yankee* gemilerinin yüksek yelken direkleri için böyle demiş... Yani, bu direkler öyle yüksekmiş ki Gök kubbeyi kazıyan bir kazıyıcıya benziyormuş. Fransızlar da Kuzey Amerika'da aynı zamanlarda kolonist olarak bulundukları için buradaki espriyi anlayarak kendi dillerine gratte-ciel olarak çevirmiş olmalılar. Gök kubbe kavramı Alman mantığına saçma gelmiş olacak, Almancaya bulutları kazıyan anlamında Wolkenfratzer olarak çevrilmiş. Bu aşamada sanırım hâlâ yüksek yelken direklerini kastediyorlardı. Sky scraper (gök kazıyıcı) ibaresi yüksek bir bina için ilk defa 19uncu yy. sonunda sarf edilene dek, yüksekten uçan kuş, upuzun boylu adam, binanın tepesine dikilen süs (camilerdeki alem gibi), ve bir yarış atının ismi olarak sarf edilmiş (yarış atına Gökdelen adı koysak saçma olurdu). Demek ki insanların yüksekte olan şeylere yüceltme ve abartma amaçlı taktığı bir isim bu. Binalara da aynı ismin verilmesinin esprisi binanın tepesindeki sivri antenle beraber kolonistlerin yüksek direkli gemilerine benzemesidir. Burada binanın tek eksiği hareket etmemesi olarak gözüküyor ama onun da bir hikmeti var: Bina hareketsiz olsa da eski insanlardaki anlayışa göre Gök kubbe, hareketsiz değildir, döner. Böylece bina sabit durdukça tepesindeki sivri anten dönen kubbeyi kazıyacaktır.

İşte, Türkçeye yerleştirdiğimiz gökdelen kelimesinin zaman boyutunda böylesine bir hikâyesi yoktur. Evet, belki mantıklıdır, ama kökleri ve lezzetleri görmezden gelen, düz ve yüzeysel bir mantıktır bu... Öyle mantıklıdır ki başka bir şey düşünmemize bile gerek kalmaz. Zira düşünmeye kalksak zaten şöyle sıkıntılı durumlar ortaya çıkacak: Gök delen anlayışında binanın ucundaki televizyon kulesi ile Gök kubbeyi deliniverir (keza Truman Show'da da Gök kubbe tekne pruvasıyla** delinir). Halbuki Eski insanların Gök kubbeyi böyle hemen deliniverecek titrek bir zar veya alçı panel olarak düşündüğü şüphelidir. Gökdelen, işte bu yanlış düşünceyi çağrıştırıyor. Gök-kazıyıcı anlayışında ise Gök kubbe olması gerektiği gibi sapasağlam ve mukavimdir. Onu sadece kazıyabilirsiniz.


Bu aşamada dikkatinizi çekmek için vurgulamak istiyorum: İngilizler, "Gemi direği o kadar yüksek ki göğü kazıyor" diye değil, "Gemi direği o kadar yüksek ki göğü kazıyan bir kazıyıcıya (yani bir raspaya) benziyor" diye düşünmüşlerdir. Yani aradığımız kelime aslında bir fiil değil, bir alet ismidir. Scraper denen şey denizcilerin zaten iş icabı her gün aşina olduğu bir alettir; gemilerin tahta veya metal kısımlarındaki pası, tuzu, kiri kazımaya yarar. Türkçesi raspa... Yani İngilizler bu gemilere 'gök delen' şöyle dursun 'gök kazıyan' 'gök tırmalayan' gibi kulak tırmalayan bir isim de koymamışlar, direk 'gök raspası' demişlerdir. Raspa, bize çoğu denizcilik terimi gibi Venediklilerden geçen İtalyanca bir kelimedir. Yunancası olan sistre, Arapçası olan rakle de Türkçede benzer anlamlarda kullanılmıştır. Türkçe fiil köklü bir kelime isteniyorsa bu kelime kazıyıcıdır. Arabaların üzerindeki buzu kazıyan alete raspa dediğimiz gibi bazen  'buz kazıyıcı' da deriz. Öyleyse skyscraper için doğru çeviri gök-raspası olabileceği gibi, gök-kazıyıcı da olabilir(di). 

Gerçi bir kelime daha vardır: kaşağı. Denizci milletler yerine karacı bir millet olarak kullandığımız benzer bir alet, gemileri kazımak yerine atları kaşımaya yarar. Elbette Gök kubbeyi bir at gibi kaşımak, Yankee zamanındaki gemi esprisini absürt derecede aşacaktır. Ama gökkaşağısı sözü de pek fena durmuyor, belki gökkuşağını çağrıştırdığından...

*      Kuzey Amerikalı kolonistler
**    https://www.youtube.com/watch?v=Gn5kuDdeGzs

W. Clark Russell, "Sailors' Word Book," 1883
https://www.etymonline.com
https://www.nisanyansozluk.com/

Yorumlar